Kılıçdaroğlu: “Koca Türkiye’de çadır sorununu nasıl çözemezsiniz Allah aşkına, onlar çözemiyorsa biz çözelim”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu ülkeyi Hatay’dan yönetenlere sesleniyorum Allah aşkına Türkiye’de çadır sorununu nasıl çözemezsiniz! Nasıl olur da ‘çadırı çözdük’ diye ortalıkta dolaşıyorsunuz. sorun’… Yine yapıyorum, Türkiye’deki çadır üreticisi ‘evet biz çadır üretiyoruz, istediğiniz çadırları size vereceyik’ derse fiyatı ne olursa olsun hepsini almaya hazırız. Çadırları alıp deprem bölgelerine gönderiyoruz.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu, depremin 17. gününde CHP’li büyükşehir belediye başkanlarıyla birlikte deprem bölgesi Hatay’ı ziyaret etti. Hatay Defne’de konuşan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Depremden sonra üçüncü kez Hatay’a geliyorum. Acı hala büyük, acıyı hepimiz derinden hissediyoruz. Hatay bizim için, tarihimiz için çok büyük bir öneme sahip. Hatay Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize emanetidir çünkü. ‘Hatay benim şahsi meselem’ dedi.Hasta yatağından kalkıp Hatay’ı vatana kattı.Onun için Hatay üzerinde titremeliyiz.Büyük acıların yaşandığı şehrimiz,acıların en büyük olduğu bir şehirdir. yaşanır bu şehrin yükseltilmesi lazım belediye başkanlarımızla geldik belediye başkanlarımız Hatay Büyükşehir Belediye Başkanımızla koordineli çalışıyor ellerinden geleni yapıyorlar tüm belediye başkanlarımıza ve çalışanlarına çok teşekkür ediyorum .
Eczanelerini kurdular, hastane yapacaklar, sahra hastanesi de kısa sürede faaliyete geçecek. Çocuklar ve kadınlarla ilgili güzel çalışmalar var. Sarsıntının etkilerini azaltmak için her türlü çabayı gösteriyorlar.
“HATAY GERÇEKTEN DEMOGRAFİK OLARAK DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN BİR ŞEHİR”
Hatay’ın demografisini değiştirmeye yönelik tüm çabaları dikkate almamız gerekiyor, dolayısıyla Hatay demografik açıdan dikkat edilmesi gereken bir şehir. Bu bağlamda ülke yöneticilerine seslenmek ve onları uyarmak istiyorum. Bu konuda dikkatli olmaları gerektiğini de ifade etmek isterim. Bu kapsamda deprem nedeniyle Hatay’dan komşu illere veya Türkiye’nin farklı illerine giden tüm Hataylı kardeşlerime; Burası senin evin, umarım yakında buraya dönersin.
“TARİHİ ESERLERİ KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ ÇABALARI GÖSTERMEYE HAZIRIZ”
Her şehrin bir ruhu ve tarihi vardır. Hatay antik bir şehirdir. Bu antik kentin kültürü, dokusu ve tarihi eserleri ile birlikte korunması, yaşatılması ve yıkılan eserlerin yeniden onarılması gerekmektedir. Biz CHP olarak bu konuda her türlü çabayı göstermeye hazırız. Mecliste bu konuda bir yasal düzenleme yapılması yönünde bir istek varsa, bu yasal düzenlemeye her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Bunun için şehirlerin ruhu vardır dedim; Şehirler bina değil, yapı değil. O şehirlerin kültürleri var, tarihleri var, tarihi eserleri var, bu kültürler bugünden yarına oluşan kültürler değil. Yüzyılların süzgecinden geçerek günümüze kadar gelen bu kadim kültürleri korumak son derece değerli ve pahalıdır.
“Depremin üzerinden 17 gün geçti.
Bir diğer değerli konu; kırsal… Hep şehirlerde durduk, kameralar daha çok şehirlere odaklandı ama kırsalda da vatandaşlarımız var, onların da sorunları var. Depremin üzerinden 17 gün geçti, 17 gündür çadır sorunu hala çözülmedi. Gittiğim her yerde, arabadan indiğim her yerde önüme gelen herkes çadır sıkıntısından bahsetti. Çadır bulamıyoruz dedi. Bireyler çadır kentlerde değil, evlerine yakın mahallelerde, çadırlarda yaşamak istiyor çünkü binalar yıkılmaz, eşyaları binalarında olursa bir şekilde bu sorunu aşmak isterler.
“Allah aşkına KOSKOCA TÜRKİYE’DEKİ BİR ÇADIR SUNUMUNU NASIL ÇÖZEMEZSİNİZ? ÇÖZEMEZLERSE BIRAKIN ÇÖZSÜNLER”
Bu ülkeyi yönetenlere Hatay’dan seslenmek istiyorum; Allah aşkına Türkiye’de çadır nasıl çözülmez! Nasıl oluyor da ‘Çadır sorununu çözdük’ diye dolaşıyorsunuz. Vatandaşı dinleyin bakalım vatandaş size ne diyor. Daha önce davet etmiştim, yine arama yaparken; Türkiye’deki çadır üreticisi ‘Evet çadır üretiyoruz, istediğiniz çadırları size vereceyik’ derse fiyatı ne olursa olsun rastgele bir sanayicinin ürettiği tüm çadırları alıp virane bölgelere göndermeye hazırız. . Onlar çözemezse biz çözelim diyorlar. Bu sorun halen temel bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Havalar ısınacak, farklı sorunlar çıkacak, hükümet bu konuda çok daha hızlı hareket etmeli ama şehrin dokusuna, kültürüne ve tarihine dikkat ederek, onları yok etmeden ilerlemesi gerekiyor.
